Köy hayatı yaşayanlar bunu iyi bilir.
Eskiden köy evlerinde harman olurdu. Köşesinde taştan örme tuvalet bulunurdu. Kapısı da tahta ve aralıklı olurdu. Bu aralıktan güz ayları dışarıdan gelen soğuk insanın poposunu gıdıklardı.
Menteşesi pas tutmuş gıcırdayarak açılırdı o kapıların ve sesi 20 metre öteden duyulurdu.
Tuvaletin içinde bir insanın popo büyüklüğünde kabaca açılmış delik olurdu. Bu deliğin altında yaklaşık 1 metre kadar derinlikte hazne bulunurdu. Birikenler belli aralıklarla kürekle dışarı çekilerek toprağa karıştırılırdı.
Tabi bu tuvaletin deliği insanı korkuturdu. Çünkü içinden mutlaka vızıldayarak eşek arısı girip çıkan arılar görülürdü.
Tuvaletin içinde bir su küpü ve ucuna ip bağlanmış konserve kutusu neredeyse eksik olmazdı. Ancak o suyun içinde genelde sinek ve samanlar olduğu için, muhtemelen ibrikle tulumbalı kuyudan su çekip öyle girerdik tuvalete.
Buralara tabi kışın veya gece gitmek işkence gibiydi. 50 saat düşünürdük gidip gitmemek için. Özellikle çocukken gece tek gitmeye korkardık. İlla yanında ev halkından bir büyük olacak ve kaka yaparken kapının ağzında nöbet tutacak. Zaten tek gidiyorsa ergenliğe girmiş sayılırdı insan.
Bu tuvaletlerin diğer olayı da, zemin beton olduğundan içinin serin olmasıydı. Genelde evin köpeği girip yatardı. Koşturarak tuvalete yetişirken köğeği kaldırmaya kıyamayıp (veya korkup) gerisin geri farklı kuytu bir yere ( genelde harman kenarında bulunan tezekliğin dibine) oturduğumu çok bilirim.
Köyün harmanında artık o eski tuvaletler yasaklanmış, tezeklik de yasaklanmış. Neymiş, sinek yapıyormuş. Ulan eski köye yeni adet mi getirilir.. Yarın ineklerin kıçına da bez bağlatırlar…

Yorum bırakın