Bakkallar eskisi gibi gazete satmaz oldu. Bu yüzden öteki mahalleye gittiğimi gören şaşırıyor. Ben de onların bana şaşırmasına şaşırıyorum.

Neymiş, bu devirde artık gazete mi kalmış, internet yok muymuş.

Niye ve neden İnternet?

Sağdan soldan förtlemiş ekranı kaplayan reklam, kir, pis, her şeyi ayıklamak zorundayım. Arama motorlarında üst sıraya çıkmak için, anahtar kelimelerle anlamsızca doldurulmuş ve sürekli reklamlara dış bağlantı veren metinlerden nasıl haber okuyacağım. Böyle olunca haberin özünü anlayamıyoruz. Anlamak için karmaşık cümle yapıları ve tekrarlayan içerik tüketmek insanı yoruyor.

Kağıda basılı gazete böyle mi. Haberi bir makineye değil, insana karşı yazıyor. Üstelik temizlenmiş şekilde son haliyle sunuyor.

Bununla beraber; metni kağıda basılmış halde elimde hissederek okuyacağım ki tadı olsun. Sayfalar arasında dolaşıp mürekkep kokusu almanın hazzını hangi dijital ortam verir?

Ayrıca bu gazete kırışık da olmayacak, ilk ben okuyacağım. Güneşin altında beklememiş olacak. Çünkü güneş altında beklemiş gazetenin kokusu bozuluyor. Kokusu bozulunca da okurken zevk vermiyor.

Zaman değişir, çağ atlar, bir şeyler mutlaka farklılaşır, ama geleneksel yöntemin yerini de hiç birşey doldurmaz.

Yorum bırakın

Popüler